İçeriğe geç

Öykü girişi nasıl olmalı ?

Öykü Girişi Nasıl Olmalı? Bilimsel Bir Mercekten, Basit Bir Dille

Eskişehir’de, üniversitede çalışan bir araştırmacı olarak, bazen edebiyatla ilgili derslerde ya da yazı yazma süreçlerinde karşılaştığım sorulardan biri hep aynı: Öykü girişi nasıl olmalı? İşte bu soru, o kadar basit gibi görünse de üzerine düşündükçe derinleşen bir konu. Hem bilimsel açıdan, hem de günlük hayatta kolayca anlaşılan bir dille açıklamak gerekiyor. Çünkü hepimiz bir şekilde okuduğumuz kitaplarda, hikayelerde o ilk cümleyi bekleriz; o cümle olmasa, hikaye başlamak yerine sadece bir şeyler okuyordur gibidir. Hadi, gelin öykü girişinin ne olması gerektiğini biraz daha detaylı inceleyelim.

Öykü Girişinin Temel Amacı: Merak Uyandırmak

Öykü girişi, aslında çok basit bir şeyin üzerine kurulu: Merak. İnsan bir öyküye başladığında, aslında en çok merak ettiği şey şudur: “Hikaye nasıl devam edecek?” İlk cümlede, o merakı uyandırmak, okuru hikayeye çekmek gerekir. Bunu günlük hayattan örneklerle düşünelim. Mesela bir arkadaşınız size yeni bir film öneriyor. “Vallahi çok güzel bir film, ama sana spoiler vermeyeyim, izlemen lazım!” der. İşte, o “izlemen lazım” kısmı, film hakkında daha fazla bilgi edinme isteğinizi tetikler. Öykü girişi de tam olarak böyle çalışır. İlk cümle, “izlemen lazım” diyerek okuyucuyu öykünün dünyasına çekmelidir.

Öykü Girişinin Yapısal Özellikleri

Bir öykü girişinin nasıl olması gerektiğini anlatırken, tabii ki bazı yapısal özelliklerden de bahsetmek lazım. Burada işin bilimsel kısmına geçmek gerekebilir. Çünkü dilbilimciler ve edebiyat teorisyenleri, bir öykü girişinin nasıl inşa edilmesi gerektiğine dair bir dizi kural belirlemişlerdir. Bu kurallar arasında en dikkat edilmesi gerekenlerden biri, okuyucunun ilgisini hemen çekebilmesidir. Ancak buna dikkat ederken, fazla abartılı olmamak da önemli. Eğer ilk cümle o kadar vurucu olursa, okur bir anda “Haa, anladım!” diyebilir ve hikayenin geri kalanı ona hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bu, öykünün başlangıcını basit ve doğal tutmak gerektiği anlamına gelir.

Mesela, bir hikayeye şu şekilde başlayabilirsiniz: “Bütün kasaba, o sabah trenin geçişini bekliyordu.” Bu cümlede okuru meraklandıran, kasabanın bir arada olmasının sıradan ama ilginç bir duygu yaratmasıdır. Ama “Bir sabah, tren raydan çıktı, kasaba yıkıldı!” gibi abartılı bir başlangıç, öykünün ilerleyen kısmını o kadar da ilgi çekici kılmayabilir. Çünkü okur, her şeyin baştan patlayıcı olduğunu hisseder ve gerisi için heyecanını kaybeder. Kısacası, öykü girişi doğal ve ilgi uyandırıcı olmalı, ama bu ilgiyi dozunda tutmalı.

Bir Öykü Girişinde Kimler Olmalı, Neler Olmalı?

Bir öyküye giriş yapmak, çoğu zaman bir odağa sahip olmak gibidir. Ne demek mi istiyorum? Yani, öyküye başladığınızda hem bir ana karakter, hem de o karakterin dünyasında ilgi çekici bir ortam yaratmanız gerekir. Öykü girişi, esasen karakter ve atmosferin tanıtılma işidir. Hayal edin, bir kafede oturuyoruz ve birinin öyküsünü dinlemeye başlıyoruz. Eğer o kişi bize “Bir gün, bir adam yürüyordu.” diyorsa, büyük ihtimalle kafamızda bu adam hakkında çok fazla şey belirmez. Ama “Şehrin kalabalığına rağmen, adamın yüzünde hiçbir iz yoktu” dediğinde, adamın kim olduğunu ve neden böyle hissettiğini merak etmeye başlarız. İşte bu, karakterin ilk kez tanıtılmasıyla ilgilidir. Öykü girişinde, hem karakterin hem de ortamın bir nebze tanıtılması önemlidir.

Öykü Girişi İçin İpuçları

Şimdi, öykü girişi nasıl olmalı sorusuna daha pratik bir bakış açısıyla yaklaşalım. Gerçekten merak uyandıran bir giriş yapmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Bir soru sormak: Okuyucuyu cevabını merak ettirecek bir soru sorabilirsiniz. Örneğin, “Bir kişi neden kaybolur?”
  • Bir olayla başlamak: Olayın hemen başını vermek, okurun bir şeyin içinde olduğunu hissetmesini sağlar. “Yolda karşılaştığı adamın gülümsediğini gördü.” gibi basit bir açıklama bile merak uyandırır.
  • Bir karakteri tanıtmak: Ana karakterinizin duygusal veya fiziksel bir durumu ile başlayabilirsiniz. “Sürekli aynı sokakta yürüyordu, ama bugün bir şeyler farklıydı.”
  • Bir atmosfer yaratmak: Havanın nasıl olduğundan, etrafın nasıl bir yerde geçtiğinden bahsetmek, bir ortamın içindeymiş gibi hissettirir. “O gece, yağmur yavaşça yağarken, herkes evlerine gitmek zorundaydı.”

Sonuç: Girişin Gücü

Öykü girişi, bir nevi okurun ilk izlenimidir. Ne kadar iyi bir giriş yaparsanız, okurun hikayenize olan ilgisi o kadar artar. Ancak şunu unutmamalı: Bir öyküye giriş yapmak, yalnızca okuru çekmekle bitmez. Onun içinde kaybolmasını sağlamak gerekir. Yani, öykü girişi nasıl olmalı? sorusunun cevabı şu şekilde toparlanabilir: Doğal, merak uyandırıcı ve biraz da gizemli. Geriye kalan ise sizin hayal gücünüz ve anlatım tarzınıza bağlı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!